10 Mart 2012 Cumartesi

Santiago






Ciğerlerimiz bol temiz havayla dolmuş, kilometrelerce yol katetmiş, güzel yemekler yemiş, gözlerimiz manzaraya doymuş olarak, sabah erkenden buradan ayrılıyoruz. Guanakolar, Patagonya tilkileri ve koyunlar çoktan günlük yaşamlarına başlamışlar.
Başkent Santiago’dayız. Günbatımında alana inen uçağımızdan ayrılırken güzel bir akşam yemeği hayal ediyoruz Anders’le.
Burada gittiği semtlere göre ayrılmış bizdeki dolmuş usulü taksiler var. Önce hangi şirketin taksisini kullanacağımıza karar veriyoruz. Geliş salonundan dışarı çıkmadan gideceğimiz semti ve otelin adını söyleyip paramızı ödüyoruz, ardından görevlilerin yönlendirmesiyle dışarıdaki minübüse gidiyoruz. Son binenler biz olduğumuz için hiç beklemeden yola koyuluyoruz.
Hoş bir yaz akşamı, otele giden yol boyunca meraklı gözlerle etrafı seyrediyoruz.. Bu kez Santiago'da sadece bir akşam yemeği yiyecek kadar vaktimiz var. Ertesi sabah erkenden gene yola çıkacağız. Nasılsa, Paskalya Adası’ndan dönüşte şehri keşfetmek için yeterli vaktimiz olacak.
Aquí está Coco, kaldığımız otelden tavsiye edilen, yakındaki deniz ürünleri lokantası. Gerçekten de güzel bir Şili şarabı eşliğinde hiç ummadığımız kadar leziz yemekler yedik. Dönüşte hiç tereddütsüz ilk akşam gene buradayız. Aquí está Coco’dan beş gün sonrası için rezervasyonumuzu yaptırıp öyle ayrılıyoruz… Ertesi sabah erkenden bizi Paskalya Adası'na götürecek uçağa yetişmemiz gerek.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder